Sorunuzda belirtilen Yönetmeliğin 15'nci maddesinde "Kıyıda, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılacak olan ve bu Yönetmeliğin 13 üncü maddesi ile 14 üncü maddesinin (e) bendinde sayılan yapı ve tesislere yapı ruhsatı verilebilmesi için Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nda gerekli iznin alınması zorunludur.
Maliye Bakanlığı'nca bu iznin verilebilmesi için yatırımcı kişi veya kuruluşça yatırıma ilişkin;
- Onaylı uygulama imar planının,
- Dolgu veya kurutmanın plan ve projesine uygun olarak gerçekleştirildiğine ilişkin plan ve projeyi onaylayan ilgili idare yazısının,
- Turizm alan ve merkezlerinde yer alan yapılar için Turizm Bakanlığından alınacak yatırım belgesinin,
bu Bakanlığa verilmesi şarttır.
İnşaat ruhsatı verilmesi için Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nca kiralama, irtifak hakkı tesisi veya tahsis işleminin yapılmış olması şarttır. Bu belgeler tapu yerine geçecek belgeler olarak kabul edilir. İnşaat ruhsatı işlemleri 3194 sayılı İmar Kanunun ilgili hükümlerine göre yürütülür." denilmiştir.Öncelikle, Madde gereğince işlem yapılması gerekir. AYRICA; KONUYA İLİŞKİN BİR DANIŞTAY KARARI EKTEDİR
RUHSATSIZ OLARAK YAPILAN AÇIK BETON PERGOLE - YAPI KAPSAMI - RUHSATA TABİ OLMAYAN YAPI
(İDDGK. 17.10.2008, 400/1801)
Dava, İzmir, Çeşme, Alaçatı, ... Yalısı Mevkiindeki, ... pafta, ... ada, ... parsel taşınmaz üzerine ruhsatsız olarak yapılan açık beton pergolenin 3194 sayılı Yasanın 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına ve aynı Yasanın 42.maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 1.8.2001 günlü, 221 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İzmir 1. İdare Mahkemesi 25.4.2002 günlü, E:2001/979, K:2002/385 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, 30.5.2001 günlü tutanakla tespit edilerek mühürlenen, 2.50x15 metre ebatlı beton kolon dikilerek yapılan pergolenin ruhsata tabi bir inşaat niteliği taşıdığı, ruhsatsız yapıldığı ve mühürleme tarihinden itibaren süresi içinde ruhsata bağlanmadığı anlaşıldığından, yıktırılmasına ve yasal sınırlar içinde imar para cezası verilmesine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Bu karar, temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Altıncı Dairesinin 6.4.2004 günlü, E:2002/6526, K:2004/1975 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden etrafı bütünüyle açık pergolenin kapalı alan oluşturmadığının anlaşıldığı, bu durumda, çevresi bütünüyle açık ve kapalı kullanım alanı oluşturmayan ve 3194 sayılı Yasanın 5.maddesindeki "yapı" tanımı kapsamında olmayan pergole nitelikli imalat ruhsata tabi olmadığından, dava konusu işlem de mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de, idare Mahkemesince bozma kararına uyulmayarak, Yasa'da, "Yapı'nın tanımı yapılırken, "kapalı kullanım alanı" gibi bir sınırlama getirilmemiş olup, aksine karada ve suda, daimi veya geçici, yeraltı ve yerüstündeki tüm inşaatların yapı kapsamında değerlendirildiği, Yasada üstü örtülü ve içine girebilecek nitelikte tanımlanan "bina"nın ise, bu tanımı dikkate alındığında kapalı kullanım alanı" sınırlamasının "bina" için getirildiğinin açık olduğu, yasa hükümlerinde "yapı"nın imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceği kurala bağlandığı gibi, ruhsatlı ve ruhsatsız yapılması halinde de yıkımı ve para cezasını gerektiren de "yapı" olup; tüm bu hükümlerden, sadece kapalı kullanım alanı oluşturan "bina"nın değil, tüm inşaatların imar planı ve yönetmelik hükümleri ile getirilen koşullara ve ruhsat alınmış olması halinde de ruhsat ve eki projesine uygun olarak yapılması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, dava konusu yapı kapalı kullanım alanı oluşturmayan açık pergole ise de, mühürleme tutanağı ile saptanan özellikleri dikkate alındığında, altı adet 18 cm ebadında beton kolon dikilerek yapılan 37.5 m2 büyüklüğündeki beton yapının, ruhsat ve eklerine aykırı olduğu gibi dosyada bulunan 25.5.2000 tarihli şikayet dilekçesinden de komşu parselde yer alan yapıların görüş mesafelerinin de kapanmalarına yol açtığı, bu haliyle imar mevzuatına aykırı olduğunun belirtilmesi suretiyle davanın reddi yolundaki ilk kararında ısrar edilmiştir.
Davacı, 13.10.2004 günlü, E:2004/1411, K:2004/1055 sayılı bu ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
3194 sayılı imar Kanunu'nun 5. maddesinde yapı; karada ve suda daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesisler olarak tanımlanmıştır.
Aynı kanunun 21. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 27 maddesinde belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınmasının mecburi olduğu, 3. fıkrasında da, ancak, derz, iç ve dış sıva, boya, badana oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratların ruhsata tabi olmadığı hükme bağlanmıştır.
3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip imar Yönetmeliğinin 63. maddesinde, basit tamir ve tadiller ile korkuluk, pergole ve benzerlerinin yapımı ile bölme duvarı, bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca, saçak ve benzeri elemanların tamirlerinin ruhsata tabi olmadığı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait taşınmazda 30.5.2001 tarihinde yapılan kontrolde, ruhsatsız olarak 2.50x15 m ebadında beton, açık pergole yapıldığı, pergoleye bağlı oval biçiminde altı adet lS cm. ebadında beton kolon dikildiğinin 30.5.2001 günlü yapı tatil tutanağı ile saptanması üzerine inşaatın mühürlenerek durdurulduğu ve bu tarihten itibaren bir ay içinde ruhsata bağlanmayan yapının yıkımı ve davacı adına 500.000.000.- TL para cezası verilmesi yolundaki dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin tesisine dayanak olan yapı tatil tutanağında da belirtildiği üzere etrafı bütünüyle açık olan pergolenin güneş ve yağmurdan korunmak amacıyla yapıldığı, kapalı olan oluşturmadığı ve bu haliyle taşıyıcı unsuru etkilemediği sonucuna varıldığından, 3194 sayılı Yasanın 5. maddesinde yer alan ruhsata tabi "Yapı" tanımı kapsamında bulunmayan pergolenin yukarıda yer verilen hükümler uyarınca ruhsata tabi olmaması nedeniyle dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.