Mahalli İdarelere Hizmet Derneği Soru Cevap Platformu Sitede soru sormak için üye olmanız gerekmektedir.

BELEDİYE PERSONELİ MEMUR VE İŞÇİDEN SAYIŞTAY KAMU ZARARI MAAŞINDAN KESİLEBİLİR Mİ?

282 gösterim
30 Ekim 2019 5- Mali Hizmetler kategorisinde muratkrcsl sordu
Sayın Hocam,  sayışyca tespit edilen kamu zararı belediye işçisinin maaşından kesilebilir mi?  belediye denetim komisyonu tarafından haksız alınan vekalet ücreti tespitince bu kamu zararı belediye memurunun maaşından kesilebilir mi?

1 cevap

30 Ekim 2019 S.YÜCEL cevapladı

Karar Dairesi:AYİM.1.D.
Karar Tarihi:30.01.1990
Karar No: 89/563E.
Karar No: 90/31K.

ÖZETİ:Hatalı yapılan fazla ödeme ilgili açısından sebebsiz zenginleşme teşkil edeceğinden, ancak idarenin adli yargı nezdinde açacağı bir alacak davası sonunda, bu alacağını tahsil etmesi mümkün olup; özlük haklarından re'sen kesinti yapılamaz.

KARAR:...."Gerçekten, kamu görevlilerinin aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği (Any.m.128/2) ilkesi, aynı zamanda, özlük haklarında yapılacak kesintilerin kanuniliği prensibini de beraberinde getirmiştir. Bu kamu görevlisi güvencesinin kaçınılmaz bir sonuç ve gereğidir. Kamu görevlilerinin aylık ve diğer özlük haklarından kanunlarda (193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5434 Sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu, 205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu vb.) özel hüküm bulunan haller ile kesinleşmiş yargı kararlan üzerine kesinti yapılabilir. Yasal ya da kesinleşmiş yargı kararı gibi bir baz ve dayanak bulunmaksızın, idarenin kamu görevlisinin aylık ve özlük haklarından kendiliğinden devlet alacağına mahsuben kesinti yapması hukuki sayılamaz. Bu yönden olsa olsa kamu otorite ve gücüne dayanılarak yapılan usulsüz bir tahsil olur.

İdarenin, akitten, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmeden doğan alacakları hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanamayacağı aynı kanunun 1.maddesinde açık olarak belirtilmiş bulunmaktadır. Yanlışlıkla davacıya ikinci defa harcırah tahakkuk ettirildiğine göre, borç sebepsiz zenginleşmeye dayanmaktadır. O halde, bu tür bir borcun doğrudan doğruya ilgilinin aylığından kesilmesi yasal olarak mümkün değildir. Başka bir anlatımla açık bir yasa hükmü bulunmadığı veya kesin mahkeme kararı olmadığı hallerde memur aylığından kesinti yapılması olanaksızdır.

Hukuki sorunun çözümlenmesinde önemli olan bir konuda şudur. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 2670 Sayılı Kanunla değişik 12.maddesi ikinci fıkrasında devlet memurlarının haksız fiilleri sonucu idarenin zarara uğraması halinde bu zararın, ilgili ve memura ödettirileceği, anılan hükmün üçüncü fıkrasında da ödettirilme esasları düzenlenmiş, belirli bir limiti geçmeyen zararların memurun kabul etmesi halinde idarece tahsil edileceği belirtilmiş bulunmaktadır. Memurun rıza göstermemesi halinde yahut zararın limiti aşması halinde yargı yerinden hüküm alınması zorunludur, nitekim yine Devlet Memurları Kanunun 2270 sayılı Kanunla değişik 15.madde ikinci fıkrası uyarınca, Bakanlar Kurulunun 27.6.1983 gün ve 83/6510 sayılı karan ile çıkarılan yönetmeliğin (R.G. 13 Ağustos 198318134) S.maddesinde ödettirmenin sulhun yahut hükmen sağlanacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemelerin Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 1.maddesi ile tam bir uyum içinde olduğu açıktır.

Devlet Memurunun haksız fiil ile idareyi zarara uğratması halinde devlet alacağının hükmen tahsili esasının benimsendiği hukuk düzenimizde, devlet memurunun ya da daha geniş, bir terimle kamu görevlileşirinin idare aleyhine sebepsiz zenginleşme sağladıkları durumlarda farklı düşünmenin; idarenin, alacağını kendiliğinden ve aylıktan kesinti yapmak suretiyle geri alabilmesini kabul etmenin imkanı bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1. Davacı Dz.P.Kd.Ütğm. ................'ın aylığından kendiliğinden kesinti yapılması işleminin, idarenin bu yolda işlem tesis edebilme yetkisi bulunmadığından, İPTALİNE, ancak idarenin sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanarak adli yargı yerine başvurma hakkının saklı tutulmasına,
2. Yetkisi bulunmadığı halde, rızası dışında ve emir verilmek suretiyle tahsil edilen 77.300 TL. (yetmişyedibinüçyüz Tl.) nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine;
3. Hüküm altına alınan 77.300 TL.'sına (Yetmişyedibinüçyüz lira) dava tarihi olan 10 Temmuz 1989 tarihinden ödeme tarihine kadar %30 oranında yasal faiz yürütülmesine

...