Değerli abonemiz,
Yürürlükteki mevzuatımızda kamu görevlilerinin kimler olduğu hakkında bir tanımlama yapılmamıştır. Ancak içtihatlar ve bazı kanunlarda memurlarla birlikte diğer kamu görevlileri ifadesine yer verilerek ilgili madde hükümlerinde de kimlerin memur kimlerin memur gibi haklarında işlem yapılabileceği açıklanmış bulunmaktadır. Örneğin yargılamada 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hk. Kanunda meclis üyelerinin memur gibi yargılanabilecekleri ve haklarında inceleme ve gerektiğinde soruşturma açılabileceği belirtilmiştir.
Belediye meclis üyeleri seçimle kamusal göreve getirilmekle beraber belediyenin idari birimlerinde görev almalarına imkan bulunmadığından ancak karar organı sıfatıyla kendilerine kanunla verilmiş görev ve hizmetleri yapan kişilerdir yani belediyenin karar organıdır. Kadro ve unvana dayalı bir iş yapmadıkları ve yaptıkları işlerin süreklilik arzetmediği ve seçim dönemiyle sınırlı olduğu karar organı olarak belediyede görevli oldukları müddet içerisinde dahi belediye yönetiminde hiyerarşik olarak ast üst ilişkisi bulunmadığı kamu hizmetini yürüttükleri gibi özel alanlarda da kendi iş ve meslek statülerini devam ettirdiklerinden belediye meclis üyelerinin kamu görevlisi olarak kabulünün yerleşik içtihatlara göre ve yürürlükteki mevzuata göre mümkün olmadığı görüşündeyiz.
Ayrıca; Belediye meclis üyelerinin kamu görevlisi olarak kabul edilmeleri halinde SGK ile ilişkilerinin kurulması gerektiği değerlendirilmektedir. Oysa meclis üyelerinin SGK ile ilişiklerinin ancak özel alanlarda kendilerince yürüttükleri hizmet ve faaliyet ile gördükleri meslekleri itibariyle ilişik kurdukları görülmektedir.