Değerli abonemiz,
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünce 30.12.2005 tarih ve 2005/133 no’lu ve 24.02.2006 tarih ve 45181 sayılı Genelgesi nde; belde belediyeleri ile nüfusu 10.000’in altındaki ilçe ve ilk kademe belediyelerinde harcama yetkilisinin belediye başkanları olacağı açıklamasına yer verilmiştir. Bu durumda nüfusu 10.000’in üzerinde olmakla birlikte 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 31inci maddesinde belirtilen nedenlerle harcama yetkilileri belirlenemeyen diğer ilçe ve ilk kademe belediyelerinde yine İçişleri Bakanlığının uygun görüşü üzerine harcama yetkisi üst yönetici veya onun belirleyeceği kişiler tarafından kullanılabilmesi imkan dahilindedir. 5018 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin 4 üncü fıkrasının “harcama yetkisinin bir üst yönetim kademesinde birleştirilmesine ve devredilmesine ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir” hükmüne göre harcama yetkisinin devri ile bir üst yönetim kademesinde (harcama yetkilisi ve üst yönetici arasındaki yönetim kademesi) bileştirilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu hüküm gereği Maliye Bakanlığınca 1 Seri No’lu Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ çıkarılarak konuya açıklık getirilmiş bulunmaktadır. Sayıştay Genel Kurulunun 14/06/2007 tarihli ve 5189/1 sayılı kararında harcama yetkisi ve harcama yetkilisi ile yetki devri konusunda yeteri kadar açıklamaya yer verilmiş bulunmaktadır.
5018 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinde İdarenin ödenek verilen birimin harcama birimi olduğu, harcama biriminin başındaki kişinin harcama yetkilisi olduğu açıklamasına yer verilmiştir.
Yukarıda bahsi geçen Kanun, tebliğ, genelge ve Sayıştay Genel Kurul Kararında yer alan açıklamalar değerlendirildiğinde, belediye ve il özel idareleri ile bunlara bağlı idarelerin harcama yetkilileri bu yetkilerini yardımcılarına, yardımcısı olmayanlar ise hiyerarşik olarak bir alt kademedeki yöneticilere; mahalli idare birliklerinde birlik başkanı harcama yetkisini birlik genel sekreteri, birlik müdürü veya birim amirlerine, kısmen veya tamamen devredebileceklerdir. Bu hüküm karşısında bir hususa dikkat etmek gerekecektir.
Harcama yetkilileri kendi yardımcılarına, yardımcıları olmayanlar ise hiyerarşik olarak bir alt kademedeki yöneticilere yetki devri yapabilecekler, başka birim amirleri yada görevlilere harcama yetkisi devredemeyeceklerdir. Yetki devri yazılı yapılmalı ve devredilecek yetkinin sınırları açıkça belirlenmiş olmalıdır.
Yetki devri üst yöneticiye, mali hizmetler birimine ve muhasebe yetkilisine yazılı olarak bildirilmesi esastır.
Maliye Bakanlığı tebliğine göre; her bir harcama işlemi itibarıyla, mal ve hizmet alımlarında ikiyüzellibin Yeni Türk Lirasını, yapım işlerinde ise birmilyon Yeni Türk Lirasını aşan harcamalara ilişkin harcama yetkisi hiçbir şekilde devredilemeyecektir.
Harcama yetkisinin devredilmesinin, yetkiyi devredenin idarî sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına ilişkin gerek 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinde gerekse yukarıda bahsedilen tebliğde hüküm bulunmaktadır.
Anayasamızın 128 inci 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49 uncu ve 657 sayılı DMK’nun 4/A maddesi hükümlerinin değerlendirmesi ve memur tanımlamasında; mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenlerin memur sayılacağı 4/B maddesine göre sözleşmeli personel kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kadro karşılığında, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıdaki hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden asli ve süreklilik gerektiren müdürlük görevinin sözleşmeli personele tevdi edilemeyeceği, başta Sayıştay denetimi olmak üzere İç Denetimde hesap verme, idari ve mali sorumluluk gerektiren harcama yetkilisi görevinin de sözleşmeli personele verilemeyeceği görüşündeyiz.